Farkında mısınız? Son yıllarda gazete köşelerindeki motosiklet yazıları ve yazarları, İstanbul Park'ta gururla ağırladığımız MotoGP yarışları, bir kısmı bölünerek de olsa giderek çoğalan motosiklet toplulukları ve İstanbul Riders olarak bizim de bir ucundan tutmaya çalıştığımız TV programları ile motosiklet giderek toplumsal hayatımızda daha fazla yer edinmeye başladı.
Bunun belli bir ölçüde sevindirici olduğunu söyleyebiliriz ama yeteri kadar değil. Yeteri kadar değil çünkü, ilginin artması, kullanımının yaygınlaşması, motosiklet kültürünün ve motosiklet bilincinin de aynı oranda yaygınlaştığı anlamına gelmiyor maalesef. Bu alanda daha katedilmesi gereken uzun bir yol görünüyor önümüzde.
Nereden mi çıkarıyorum bunu? Sadece bir örnek vereyim: Bugün büyük şehirlerde trafik sorunu neredeyse kriz haline gelmişken, nedense bir alternatif olarak dahi motosiklet gündeme getirilmiyor, kullanımı teşvik edilmiyor. Aynı şekilde çevre kirliliği, yakıt tasarrufu konularda motosiklet camiasında dile getirilenlerin dışında kimseden ses seda çıkmıyor.
Bu da gösteriyor ki toplum olarak halen yeterine benimseyemedik bu iki tekerlekli makinaları. Peki benimsesek ne olurdu? Ya da şöyle söyleyelim: Gelecekte motosiklet kullanımı dört tekerlerle eşit düzeye ulaşsa hatta onu da geçseydi hayatımız nasıl olurdu?
Geçenlerde www.gelecekci.com adlı bir internet sitesinde bununla ilgili bir yazı okudum. Genel olarak "bugün ve gelecekle ilgili yorumlar"ın yer aldığı sitede "Kişisel Taşıtımızdaki İdeal Tekerlek Sayısı Kaçtır?" başlıklı yazının bir bölümünde "Çoğunluğun Motosiklet Kullandığı bir Şehir Nasıl Bir Şehir Olurdu?" sorusunun yanıtları sorugulanıyordu. İşte o yazıdan iki çarpıcı yanıt:
1. Ambülanstaki hasta olduğumuzda yaşama ihtimalimiz artardı.
2. Randevu zamanlarımızı dakika olarak verebilirdik.
3. Sonraki aşamaya yani bisikletlilerin sayısını arttırma aşamasına geçebilirdik.
Yukarıdakilere ek olarak bir iki yanıt da ben ekleyeyim:
Bisikletlerin de çoğalacağını hesaba katarsak, büyük bir ihtimalle daha temiz bir çevrede yaşıyor olurduk.
Daha az yakıt tüketirdik, yani fosil yakıtlara daha az ihtiyacımız olurdu.
Hem azalan yakıt ihtiyacının, hem de trafikte kazanılan zamanların neden olacağı verimliliğin ülke ekonomisine olumlu katkısı olurdu.
Kısaca özetlemek gerekirse yaşam kalitemiz artardı.
Ama dedim ya, o noktaya ulaşabilmek için daha önümüzde epeyce bir yol var gibi görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder