Cuma, Ağustos 25, 2006

Triumph Rocket III - Hızlı ve Öfkeli!

Triumph motorlar başka bir heyecanlandırıyor beni. Her karşılaştığımda kalp atışlarımda artış, kan basıncımda bir yükselme yarattıkları kesin. Ne demek istediğimi biraz daha açık söylemem gerekirse, hani ilk görüşte aşk denen bir şey vardır ya, ona benzer birşey işte.

Triumph Rocket III

Geçen yıldı sanırım. Kızıltoprak'ta Demaks Motora uğramıştık bir arkadaşımla. Orada tanıştım ilk kez Triumph'la. Hani ten uyuşması denen birşey varya, üzerine oturduğumda hissettiğim tam da buydu. Adeda birbirimiz için yaratılmıştık! Evet Rocket III'den bahsediyorum. Elciklerini kavradığımda, adeta al götür beni diye fısıldıyordu usulca. Yok ya, ne fısıldaması avazı çıktığı kadar bağırıyordu sanki, ama bir tek benim duyabileceğim bir şekilde. Gücünü öyle bir hissediyordunuz ki, bir yandan korkuturken diğer taraftan güven veriyordu. İnsanın içinden motoru çalıştırıp, öylece mağazanın içinden, vitrinden camı çerçeveyi kırıp çıkıp gidesi geliyordu. Hani filmlerde olur ya, aynen öyle. Sonra da yine Amerikan filmlerindeki o Arizona ya da Nevada çöllerinin ortasında uçsuz bucaksız uzayıp giden yollara vurası geliyordu insanın kendini. Yani o gün motorun üzerinde otururken aynen bunlar geçiyordu kafamdan. Daha motor çalışmıyordu bile, çalışsa kimbilir neler yapardık birlikte, düşünmesi bile heyecan verici.

Triumph Rocket III Details

Sözünü ettiğim motor 2,300 cc., 140 hp gücünde, iri, kaslı, atletik yapılı ama biraz da asi tavırlı. Yani bir yandan cruiser, diğer yandan müthiş bir süper sport sanki. Her türlü heyecanı vaadeden bir duruşu var. Güçlü, güvenli, hızlı ve rahat.

Daha ne istenir ki?

Pazartesi, Ağustos 21, 2006

Motosiklet İthalatına "Teminat" Freni

Türkiye'de giderek yaygınlaşan "Motosiklet Tutkusu" ve artan motosiklet satışları ekonomi yönetimini de bu konuda sürekli önlem almak zorunda bırakıyor anlaşılan. Önce ÖTV artışı ile başlayan bu önlemler şimdi de ithalata getirilen "teminat" bedelleri ile sürdürülüyor. Anlayacağınız Türkiye'de motosikletli hayata adım atmak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.

İşte konu ile ilgili, sıcağı sıcağına bir haber:


Motosiklet

Türkiye’ye bu yılın ilk dört ayında ithal edilen motosiklet sayısı 190 bin 885’e yükselince, Dış Ticaret Müsteşarlığı soruşturma açtı. Bakanlar Kurulu da soruşturma bitene kadar motosiklet ithalatından 200-300 dolarlık geçici teminat alınmasını kararlaştırdı.

Dış Ticaret müsteşarlığının Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğiyle yerli üreticilerin yaptığı başvuru üzerine motosiklet, moped ve scooter ithalatına karşı koruma önlemi alınması amacıyla soruşturma açtı. Tebliğde yer alan verilere göre 2000 yılında 18 bin 677 adet olan Türkiye’ye yapılan söz konusu ürünlerin ithalatı 2001 yılında 6 bin 128 adet, 2002 yılında 2 bin 937 adet, 2003 yılında 16 bin 589 adet, 2004 yılında 117 bin 471 adet ve 2005 yılında da 311 bin 484 adet oldu. Geçen yıl ocak-nisan döneminde 29 bin 163 adet olan motosiklet, moped ve skuter ithalatı bu yılın aynı döneminde ise 190 bin 885’e çıktı. Bakanlar Kuruluda, söz konusu eşyanın ithalatından 200 gün süreyle korunma önlemi olarak ek mali yükümlülüğün teminata bağlanmasını kararlaştırdı.

Hangisine Ne Kadar?

Buna göre, mopedlerin ithalatından adet başına 200 dolar, scooter ithalatından 250 dolar ek teminat alınacak. Ek teminat miktarı silindir hacmi 50 cc’den büyük 125 cc’den küçük olanlardan 200 dolar, silindir hacmi 125 cc’den büyük ve 500 cc’den küçük olanlardan da 300 dolar geçici önlem olarak teminat alınacak. Soruşturma sonucunda korunma önlemi alınmasına karar verilmesi halinde, teminata bağlanan tutar Hazineye gelir kaydedilecek. Korunma önleminin, geçici korunma önleminden daha düşük belirlenmesi halinde aradaki fark ilgiliye iade edilecek. Daha yüksek olması halinde ise aradaki fark tahsil edilmeyecek. Korunma önlemi alınmasına gerek olmadığına karar verilmesi durumunda, geçici korunma önlemi yürürlükten kaldırılacak. Bu durumda, gümrük idarelerince teminata bağlanan tutar ilgililere iade edilecek. Bu ararda Bakanlar Kurulu, geçici önlem uygulamasından muaf tutabilmek amacıyla bazı ülkeler için tarife kontenjanı açtı. Tarife kontenjanı kapsamında yapılacak ithalat ise 28 bin 34 adetle sınırlandırıldı.

Tabii hükümet bu önlemleri, kur düşüşü ile birlikte artan ithalatın cari açık üzerindeki olumsuz etkisinden dolayı almaya çalışıyor.

İşte bununla ilgili bugünkü Radikal'de yayınlanan başka bir haberden alıntıyı da buraya ekliyorum:


Motosiklet ithalatı 1.6 milyon adede gidiyordu

Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın ülke ayrımı yapmadan damping soruşturması açtığı, Bakanlar Kurulu'nun da motor hacmine göre 200-300 dolarlık teminat alınmasını kararlaştırdığı motosiklet ithalatının, önlem alınmasaydı bu yıl 1 milyon 632 bin adede kadar ulaşabileceği belirtildi.

Bakanlar Kurulu'nun kararına yol açan soruşturmanın, yerli üreticilerden Ramzey Motosiklet, Beldeyama Motorlu Vasıtalar ve Kuralkan Motorlu Araçlar'ın yaptığı başvuru üzerine açıldığı ifade edildi. Bu firmaların başvuru dilekçesinde motosiklet ithalatıyla ilgili tahminler yer aldı. Şirketler, 2004'te 117 bin olan motosiktet ithalatının 2005'te ise 311 bine ulaştığına dikkat çekti. Bu yılın ilk dört ayında 190 bin motosiklet ithal edildiğini belirten şirketler, önlem alınmasaydı sayının yılın tümünde 1 milyon 632 bine yükseleceğini ileri sürdü. Bu dönemde motosiklet ithalatına 106 milyon dolar ödendi.

(21.08.2006 - Radikal, aa)

Perşembe, Ağustos 17, 2006

Köylülerin Motosiklet Tutkusu

Hemen her evde bir motosikletin bulunduğu Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Aşağı Kayalar köyünde her yıl motosiklet yarışları düzenleniyor.

Köylülerin motosiklet tutkusu

ŞEMDİNLİ - Köy sakinlerinden Bekir Avcı, köylerinin ilçe merkezine uzak olduğunu, maddi gelirlerinin de araba satın almaya yetmediğini, bu nedenle köydeki herkesin bir motosiklet sahibi olduğunu söyledi.

Günlük işlerinin büyük kısmını motosikletle gerçekleştirdiklerini belirten Avcı, motosiklet kullanmanın bir tutku haline geldiğini belirtti.

Yıllardır motosiklet kullandığını belirten Avcı, “Daha önce yaylalara atlarla giderdik. Ancak şimdi motosikletlerle gidiyoruz. Köyde her yaştaki insan motosiklete merak saldı” dedi.

Her yıl ağustos ayında yarışma düzenlediklerini bildiren Avcı, yarışmada birinci olan kişiye oğlak hediye ettiklerini söyledi. Avcı, bu yıl düzenlenen yarışmada Muzaffer Avcı’nın birinci olduğunu sözlerine ekledi.

Köylülerin motosiklet tutkusu

AA - 15 Ağustos 2006 - ntvmsnbc.com

Çarşamba, Ağustos 09, 2006

Bedava Flash Oyunlar


İşte size, istediğiniz zaman doya doya oynayabileceğiniz bedava flash oyunlar, oynamak için tıklamanız yeterli:

Bike Stunts Diesel and Death Bike Mania On Ice Mountain Bike

Adrenaline Challenge Dirt Bike Dirt Bike 2 Mud Bike Racing

Buradaki oyunları ve daha fazlasını bulabileceğiniz bir adres de Oyun Delisi: http://oyundelisi.blogspot.com

Motosikletli Flash Oyunlar

Bu ara internette flash oyunlara sarmış durumdayım. Ne kadar çok flash oyun sitesi varmış da haberim yokmuş. E tabi işin içinde motosiklet tutkusu olunca insan ister istemez motosikletli flash oyunlara yöneliyor. Bundan böyle rastladığım flash oyunlara burada da yer vereceğim. Çoğu basit, çerezlik, minik oyunlar. Beğenilir, beğenilmez onu bilemem. İşte ilki geliyor. Linki tıkladığınızda sizi doğruca Free Online Games adlı siteye ve sitenin de ilgili sayfasına ışınlayacak. Oyunu orada oynayabilirsiniz. Ve tabii ki daha başka bir sürü bedava flash oyunu da yine aynı sitede bulabilirsiniz. Hadi bakalım, kolay gelsin...

Bu oyunumuzun adı Mud Bike Racing.

Mud Bike Racing

Play Mud Bike Racing

Daha fazla flash oyun için bu linke de bir göz atabilirsiniz: http://oyundelisi.blogspot.com

Motorsiklet Değil Motosiklet

Günlük dilimizde yaygın bir şekilde kullandığımız yanlışlar vardır. Çoğu zaman yanlış öğrendiğimizden, halk arasında öyle kullanıldığından ve büyük ihtimalle öylesi kolayımıza geldiğinden sürdürürüz bu yanlışları. Mesela tipik bir örnek: "Herkez" mi "Herkes" mi? Tabii ki doğrusu "Herkes". Ama söylerken son harf kulağa "z" gibi geldiğinden, yazarken de öyle kullanasımız gelir.

Herneyse burada konumuz motosiklet olduğuna göre, bu konudaki en yaygın yanlışı söylememiz gerekiyor: "Motorsiklet" değil "Motosiklet". O kadar sıklıkla rastlıyorum ki, artık düzeltmekten ben sıkıldım. Bırakın günlük konuşma dilini, basılı yayınlarda bile rastlıyorum bu yanlışa. Hatta daha da ileri gideyim, motosiklet sitelerinde bile motorsiklet olarak kullanılıyor kimi zaman. Bu konu ile ilgili Google'da bir araştırma yaptım, Türkiye'de "motorsiklet" diye arama yapanlar "motosiklet" diye arama yapanların nederedeyse iki katı. Başka bir açıdan bakarsak Türkiye'de internette motosikletle ilgili bir şeyler bulmak isteyen, yani motosiklete ilgi duyanların sadece 3'te 1'i motosiklet kelimesini doğru kullanıyor.

Tabii burada konuyu sadece dil bilgisi yönünden kurcalamak doğru olmaz. Herşeyden önce motosiklet hayatımıza daha ne kadar girdi ki isminin de doğru girmesini bekleyelim. Yani bu konu daha çok toplum olarak motosiklete, motosiklet kültürüne ne kadar yakın ya da uzak olduğumuz ile ilgili bir şey. Toplumsal hayatımızda motosiklet daha çok yeni sayılır. Yakın zamana kadar, arada bir gördüğümüz meşin ceketli serserilerin, ya da bir takım aklı evvellerin kullandığı iki tekerlekli araçlar olarak görülürdü.

Daha geçen yıldı, belki hatırlarsınız, bir VW reklamında, otomobilin güvenliğini vurgulamak için, otomobilin içerisinde güvenle oturan bir çocuk ve bu "meşin ceketli serseriler" gösteriliyordu. Sonra motosiklet camiasının tepkisi ile reklam yayından kaldırıldı.

Biz böyle bir toplumdan geliyoruz, biz buyuz yani, ya da bu biziz, başkası değil. Çocukluğumuzda böyle şeyler gösterildi bizlere, daha bir çok şey gibi bunları da öğrendik. İşte onun için şimdi biraz zorlanıyoruz bu iki tekerlekli makinaları toplumsal hayatımıza sokmaya.

İşte belki biraz da bu yüzden, toplum olarak sadece motosikleti değil, ismini de doğru kullanmakta zorlanıyoruz.

Yıllara göre motorsiklet ve motosiklet araması

İllere göre motorsiklet ve motosiklet araması. Mavi: Motosiklet, Kırmızı: Motorsiklet

Salı, Ağustos 08, 2006

Yolların Yeni Fatihi: A-Bike

Hani insanda iki teker tutkusu olunca, iki tekerleği olan her türlü araç ilgisini çekiyor bir şekilde. Tabii bir de bu yeni bir şeyse antenler açılıveriyor hemen. Geçen gün Radikal'de çıkan bir haber işte bu nedenle hemen yakalayıverdi beni. Bir okuyun bakalım belki sizin de hoşunuza gider:

Britanya'da tasarlanan, Malezya'da üretilen ve internette satılan A-Bike, ünlü mucit Sir Clive Sinclair'in en yenisi. 10 saniyede katlanabilen altı kiloluk bisiklet 580 YTL

A-Bike

AFP - LONDRA - Ünlü mucit Sir Clive Sinclair kendi ifadesiyle 'bisiklet tasarımında son 120 yılda ortaya çıkan en radikal değişim'e imza attı. Britanya'da tasarlanıp Malezya'da üretilen ve internette satılan A-Bike, Sinclair'in en yeni buluşu. Küçük, sevimli ama hızlı ve dayanıklı bir tasarım olan A-Bike, gözde bisiklet modellerinden biri olma yolunda.

A-Bike'ın en önemli özelliği, 10 saniyede katlanıp açılabilmesi. Katlandığında bir çanta büyüklüğünde olan A-Bike, adını A harfi şeklindeki görünümünden alıyor. Sadece 5.6 kilogram ağırlığındaki bisiklet bunu alüminyum ve polimer yapısı, iç içe geçen fren kabloları ve 15 santimetre çapındaki tekerleklerine borçlu.

A-Bike'a gelenekçiler şüpheyle bakıyor ancak Sinclair'in savunması gayet net: "A-Bike, halihazırda piyasada bulunan en hafif bisikletin yarı ağırlığında, en küçük bisikletten ise üç kat daha küçük. Tarihte hiçbir zaman yeni bir tasarım, rakiplerine bu derece büyük fark atmadı."

Ticari başarıdan eminler

Sinclair, 1972'de dünyanın ilk cep hesap makinesini, 1977'de ilk cep televizyonunu, 1980'de de ilk ev bilgisayarı olan Sinclair ZX80'i icat ederek dünya çapında üne ulaşmıştı. Ancak başarısız icatları da oldu. 1985'te ürettiği üç tekerlekli pilli araç C5, sadece 17 bin adet satılabildi. Bu araç halen eBay koleksiyonerlerinin kült objeleri arasında.

Mucit, yeni buluşunun ticari başarısından ise emin. A-Bike'ın Avrupa'daki dağıtımcısı Mayhem UK, önümüzdeki bir yıl içinde A-Bike'ın 25 bin adet satılacağını tahmin ediyor.

Şimdilik yalnızca internetten satışı yapılan A-Bike'ın fiyatı, kargoyla birlikte 290 avro (yaklaşık 580 YTL). A-Bike'la bir test sürüşüne çıkan AFP muhabiri, aracın plastik pedallarının ipek gibi yumuşak olduğunu, ancak küçük tekerlekleri nedeniyle klasik bisikletlere göre kontrolünün biraz daha zor olduğunu söylüyor.

Bisikletin bir dezavantajı da bagaj konulacak yer olmaması. Tabii A-Bike'la, 80'lerin efsane bisikleti BMX'ler gibi 'pati çekmek', akrobatik hareketler yapmak ya da dağ bisikletleri gibi 'dere tepe düz gitmek' mümkün değil. Şehir içi kullanım için üretilen A-Bike'lar, asfalttaki derin çukurlarda bile problem yaşayabiliyor. Anlaşılan A-Bike, gelişmiş ülkelerin 'kaymak gibi' asfaltları için üretilmiş.

Radikal - 15/07/2006

Pazartesi, Ağustos 07, 2006

Motosiklet Tipleri

Motosikletler kullanım tarzları ve kullanım amaçlarına göre farklı tiplerde tasarlanmakta ve üretilmektedirler. Başlıca motosiklet tipleri şunlardır: Enduro, Racing, Touring, Chopper/Cruiser, Scooter ve Cross.

Şimdi motosiklet tiplerinin özelliklerine ve amaçlarına bakalım:

Enduro

Enduro motosikletler her türlü kullanım koşulunda sürücüsünü ve yolcusunu rahat ettirmek için tasarlanmışlardır. Enduro motosikletler ile şehir içi, şehir dışı ve dağ yollarında yolculu ve yüklü olarak sorunsuz ve keyifli uzun mesafeli yolculuklar yapmak mümkündür.

Türkiye için en uygun motosiklet tipi endurolardır. Enduro motorların bakımları kolay, bakım maliyetleri düşük, ilk alım maliyetleri de düşüktür. Enduroların 125 cc den 1200 cc ye kadar değişik model , güç, ve agırlıkta çeşidi bulunmaktadır.

Racing

Adından da anlaşıldığı üzere (racing) yani yarış amaçlı üretilmiş motosiklet türüdür. Bu motosikletlerin motorlarını uysallaştırıp, far, sinyal, korna gibi ekipmanlar ekleyerek şehir trafiğine çıkabilecek hale getirilmiş versiyonları piyasada satılmaktadır.

Racing motosikletler yolcu ve bagaj taşımaya, ayrıca hem yeni motosiklet kullanmaya başlayacak olan birisine, hem de altı alçak olduğundan şehir içi kullanımına uygun değildir. Bu motosikletleri kullanmak isteyen kişilerin, güvenli ve sorunsuz bir şekilde kullanabilmeleri için başka tür motosikletler ile toplam 10.000 km. yapmış olmaları tavsiye edilir. Çünkü racing motosikletler kesinlikle en ufak hataları bile affetmezler.

Touring

Touring motosikletler genel olarak basit yapılı motosiklerdir. Çoğunlukla grenajları yoktur, yolcu ve bagaj taşıma konusunda oldukça esnek imkanlar sunmaktadır.

Touring motosikletler ile uzun mesafeli yolculuklarda hiç bir yorgunluk problemi yaşanmaz. Grenaj olmadığı için ve basit yapılı oldukları için bakım maliyetleri de oldukça düşüktür. Bu motosikletlerin 250 cc. den 1400 cc. ye kadar değişik motor hacminde ve gücünde modelleri mevcuttur.

Chopper/Cruiser

Cruiser tarzı motosikletler, klasik görünümlü, bol nikelajlı olup, genelde çift silindirli ve yüksek torklu motorlar ile donatılmıştır. Bu motosikletlerin iki tekerlek arası açıklığı, ön çatalın açısı fazla olduğu için kullanımı diğer motosikletlere göre biraz daha zordur.

Ayrıca çok fazla krom nikelaj ve metal aksam bulunduğundan ağırlıkları aynı hacimdeki enduro veya touring bir motosiklete göre yaklaşık %40 oranında daha fazladır. Bu sebeple Cruiser tarzı motosikletler de motosiklete yeni binecek bir insan için uygun motor değillerdir. Genel olarak Türk insanının "ayağım yere bassın" gibi bir düşüncesi olmakta ama mantıklı değildir. Ayrıca nikelaj dışarıdan çok güzel görünmekte fakat bakımı odukça zordur.

Scooter

Scooter tarzı motosikletlerin genel amacı, şehir içi ulaşım çözümüne pratik ve ekonomik şekilde destek olmaktır. Tekerleklerinin küçük olması sebebi ile yoldaki pürüzlerden oldukça etkilenmekte ve bozuk yolda rahatsızlık vermektedir. Buna karşı scooterlarda vites olmayışı, kullanım açısından büyük kolaylık sağlamakta, ayrıca bacaklar motorun gövdesinin içinde kaldığı için sivil kıyafetle işe gidip gelirken çok rahat kullanılabilmektedir. İçinde bulundugumuz zamanda "maxi-scooter" adı verilen, büyük hacimli, kuvvetli, ve büyük tekerlekli lüks scooterlar üretilmektedir. Bu araçlar ile asfaltta uzun mesafeli yolculuklar da oldukça keyif vericidir.

Cross

Tamamen off-road için üretilmiş, ufak yapıda ve çok seri motosikletlerdir. Arazi koşullarına uygun yüksek süspansiyonları bulunur. Uzun yol için tasarlanmadıkları için küçük benzin deposu ve kullanışsız seleye sahiptirler. Yarışlarda 125, 250 ve 500 cc'lik motorlar kullanılır. Hoplamak, zıplamak için birebirdir.

Uzakdoğu Motosiklet Pazarı

Bir eli gidonda diğer eli cep telefonunda konuşarak çılgın trafikte işine yetişmeye çalışanlar mi dersiniz, yoksa ailecek kucak kucağa otomobillerin, kamyonların arasında alelacele yol alanlar mı.. Her gün olan kazalarda başrol oynayan bu orta halli Hintlilerin en belirgin ortak noktası hepsinin "iki tekerli" diye adlandırılan Motor- Motosiklet-Scooter ailesi kullanıcıları olmaları. Sadece Bangalore’da günde 700 ile 750 arasında yeni iki tekerli katılıyor trafiğe. Trafikte vızır vızır hareket edenlerden, gün içerisinde geçtiğiniz her caddede sıra halinde park edilmişine kadar yüzlercesini görebilirsiniz Hindistan'da. Muson yağmurlu bu günlerde yağışın dinmesini beklemek için yollara keyfi şekilde park edip bir yandan da çene çalan sürücüler, motosiklet pazarının hedef kitlesi konumunda. Orta halli Hintlinin alım gücündeki artışla birlikte bu büyük pazardaki rekabet de her gecen gün kızışıyor. 1998 27,9 milyon olan ülkedeki toplam iki tekerli sayısı bugün ikiye katlanmış durumda. İki tekerli üretiminde Japonya’dan sonra ikinci büyük üretici olan Hindistan ülke içi satışlarda da birinciliği Çin’e kaptırmış durumda. Geçtiğimiz Nisan ayında toplam araç satışı ise 600 bini, 2005-2006 döneminde ise 7 milyonu buldu. Bu hiç de küçümsenecek bir rakam değil. Bugün piyasada satışları önde götüren iki şirket var. Biri Pawan Munjal yönetimindeki Hero Honda Motors Limited (HHML). Diğeri ise Rajiv Bajaj’in Baja Auto Limited’i (BAL). Bu ikisi piyasadaki toplam satışın yüzde 80'ini gerçekleştiriyor. HHML ise iki tekerli satışlarının yarısına yakınını sağlıyor. Bajaj ise bir yılda yüzde 27.1 den yüzde 30.1’e çıkardı satışlarını. Ve 2006 Nisan’ında toplam payı yüzde 32,4’de çıkarken HHML’i yüzde 45,8’e düşürdü. Ancak bu veriler yarışı kimin kazanacağı yönünde fikir yürütmek için henüz yeterli değil.



Hintli kadına yönelik scooter başarılı

BAL yaptığı atakla doğru yolda olduğu izlenimini veriyor.Özellikle ürün geliştirme ve pazarlama alanlarında. Yüksek düzey ürün sayılabilecek Avenger Cruiser pazarın genişleme oranından daha yüksek bir büyüme yaşadı satışlarında ( yüzde 24- yüzde 30). Öte yanda HHML Yeni Delhi-Gurgaon’daki fabrikasında uzun süredir iş başında olan pazarlama sorumlusunun istifası ile boğuşmaktaydı. Bazı başarısız ürünleri piyasaya sürdü bu arada. Ancak genç kuşak Hintli kadına yönelik ürettiği ‘Pleasure’in başarısı azımsanamayacak düzeyde oldu. Giyim tarzı nedeniyle (sarı motosiklet kullanımını imkansız kılan bir tarz) Hintli kadın Scooter’i tercih ediyor. BAL’in ilgisi ise scooter dışında yoğunlaşmaya başlamış durumda.. 2005 yılı sonlarında piyasaya sürdüğü, zamanının en yüksek satanı Chetak bunu en açık şekilde ortaya koyuyor. Rekabet bir tenis maçına dönmüş durumda. BAL’in satış genel müdürünün ifadesine göre, yaptıkları her atağa, karşı taraf bir diğer ürünle cevap veriyor. HHML’in bu yıl içinde piyasaya tanıtacağı 6 yeni model daha var. Pleasure ve ardından gelen Achiever’a ek olarak, oldukça mücadeleci bir yol izliyor HHML Gurgaon’daki sorunlarını çözüme ulaştırdıktan sonra. Ancak yine de satışlarının en büyük bölümü Splendor ve Passion modellerinden geliyor.

Bajaj bu düzeyde devam ederse Hero Honda’nin payından dişlemeye devam edecek ancak HHML yine de pazarda öncü ve arayı açması yalnız bir ürünün tutması ile an meselesi.

Referans Gazetesi - 27.06.2006 (Nil Şengel Corbaz / Bangalor)

Motosiklet % 37.5'lik Payla Liderliğini Sürdürdüyor

Trafiğe kaydı yapılan motorlu taşıt sayısı, bu yılın mayıs ayında 153 bin 950 oldu. Kaydı yapılan araçlar içinde, yüzde 37.5'lik oranla motosiklet ilk sırada yer aldı. Motosiklet, yüzde 41.5'lik oranla nisan ayında da ilk sırada yer almıştı.

Motosiklet Pazarı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2006 Mayıs ayı motorlu kara taşıtları istatistiğini açıkladı. Buna göre, mayısta trafiğe kaydı yapılan araçlar arasında motosikleti yüzde 34.2 ile otomobil, yüzde 18.4 ile kamyonet, yüzde 4 ile traktör izledi. Mayısta trafiğe kaydolan araçların yüzde 5.9'unu ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Bu yıl mayıs itibariyle bir önceki yılın aynı ayına göre kaydı yapılan araç sayısı yüzde 76.1 arttı. Bu artış otomobilde yüzde 51.6, kamyonette yüzde 24, motosiklette yüzde 201.2, traktörde yüzde 64.1, diğer araç çeşitlerinde yüzde 31.1 olarak gerçekleşti. Mayıs'ta trafikten ilk defa tescil belgesi alan otomobillerin markalara göre dağılımına bakıldığında ise yüzde 17.9'unu Renault, yüzde 11'ini Ford, yüzde 10'unu Hyundai, yüzde 9.4'ünü Tofaş-Fiat, yüzde 8'ini Opel, yüzde 7.3'ünü Toyota, yüzde 7.1'ini Volkswagen, yüzde 5'ini Peugeot, yüzde 3'ünü Kia ve yüzde 21.3'ünü de diğer markalar oluşturdu.

Bu yılın Ocak-Mayıs döneminde 543 bin 740 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. 25 bin 865 taşıtın ise trafikten kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam artan araç sayısı 517 bin 875 oldu. Mayıs sonu itibariyle trafiğe kayıtlı toplam 11 milyon 663 bin 701 adet taşıtın yüzde 51.1'ini otomobil, yüzde 13.5'ini kamyonet, yüzde 13.8'ini motosiklet, yüzde 10.9'unu traktör, yüzde 6'sını kamyon, yüzde 3'ünü minibüs, yüzde 1.4'ünü otobüs, yüzde 0.3'ünü ise özel amaçlı taşıtlar oluşturuyor.

Referans Gazetesi - 27.07.2006