Pazartesi, Ağustos 21, 2006

Motosiklet İthalatına "Teminat" Freni

Türkiye'de giderek yaygınlaşan "Motosiklet Tutkusu" ve artan motosiklet satışları ekonomi yönetimini de bu konuda sürekli önlem almak zorunda bırakıyor anlaşılan. Önce ÖTV artışı ile başlayan bu önlemler şimdi de ithalata getirilen "teminat" bedelleri ile sürdürülüyor. Anlayacağınız Türkiye'de motosikletli hayata adım atmak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.

İşte konu ile ilgili, sıcağı sıcağına bir haber:


Motosiklet

Türkiye’ye bu yılın ilk dört ayında ithal edilen motosiklet sayısı 190 bin 885’e yükselince, Dış Ticaret Müsteşarlığı soruşturma açtı. Bakanlar Kurulu da soruşturma bitene kadar motosiklet ithalatından 200-300 dolarlık geçici teminat alınmasını kararlaştırdı.

Dış Ticaret müsteşarlığının Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğiyle yerli üreticilerin yaptığı başvuru üzerine motosiklet, moped ve scooter ithalatına karşı koruma önlemi alınması amacıyla soruşturma açtı. Tebliğde yer alan verilere göre 2000 yılında 18 bin 677 adet olan Türkiye’ye yapılan söz konusu ürünlerin ithalatı 2001 yılında 6 bin 128 adet, 2002 yılında 2 bin 937 adet, 2003 yılında 16 bin 589 adet, 2004 yılında 117 bin 471 adet ve 2005 yılında da 311 bin 484 adet oldu. Geçen yıl ocak-nisan döneminde 29 bin 163 adet olan motosiklet, moped ve skuter ithalatı bu yılın aynı döneminde ise 190 bin 885’e çıktı. Bakanlar Kuruluda, söz konusu eşyanın ithalatından 200 gün süreyle korunma önlemi olarak ek mali yükümlülüğün teminata bağlanmasını kararlaştırdı.

Hangisine Ne Kadar?

Buna göre, mopedlerin ithalatından adet başına 200 dolar, scooter ithalatından 250 dolar ek teminat alınacak. Ek teminat miktarı silindir hacmi 50 cc’den büyük 125 cc’den küçük olanlardan 200 dolar, silindir hacmi 125 cc’den büyük ve 500 cc’den küçük olanlardan da 300 dolar geçici önlem olarak teminat alınacak. Soruşturma sonucunda korunma önlemi alınmasına karar verilmesi halinde, teminata bağlanan tutar Hazineye gelir kaydedilecek. Korunma önleminin, geçici korunma önleminden daha düşük belirlenmesi halinde aradaki fark ilgiliye iade edilecek. Daha yüksek olması halinde ise aradaki fark tahsil edilmeyecek. Korunma önlemi alınmasına gerek olmadığına karar verilmesi durumunda, geçici korunma önlemi yürürlükten kaldırılacak. Bu durumda, gümrük idarelerince teminata bağlanan tutar ilgililere iade edilecek. Bu ararda Bakanlar Kurulu, geçici önlem uygulamasından muaf tutabilmek amacıyla bazı ülkeler için tarife kontenjanı açtı. Tarife kontenjanı kapsamında yapılacak ithalat ise 28 bin 34 adetle sınırlandırıldı.

Tabii hükümet bu önlemleri, kur düşüşü ile birlikte artan ithalatın cari açık üzerindeki olumsuz etkisinden dolayı almaya çalışıyor.

İşte bununla ilgili bugünkü Radikal'de yayınlanan başka bir haberden alıntıyı da buraya ekliyorum:


Motosiklet ithalatı 1.6 milyon adede gidiyordu

Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın ülke ayrımı yapmadan damping soruşturması açtığı, Bakanlar Kurulu'nun da motor hacmine göre 200-300 dolarlık teminat alınmasını kararlaştırdığı motosiklet ithalatının, önlem alınmasaydı bu yıl 1 milyon 632 bin adede kadar ulaşabileceği belirtildi.

Bakanlar Kurulu'nun kararına yol açan soruşturmanın, yerli üreticilerden Ramzey Motosiklet, Beldeyama Motorlu Vasıtalar ve Kuralkan Motorlu Araçlar'ın yaptığı başvuru üzerine açıldığı ifade edildi. Bu firmaların başvuru dilekçesinde motosiklet ithalatıyla ilgili tahminler yer aldı. Şirketler, 2004'te 117 bin olan motosiktet ithalatının 2005'te ise 311 bine ulaştığına dikkat çekti. Bu yılın ilk dört ayında 190 bin motosiklet ithal edildiğini belirten şirketler, önlem alınmasaydı sayının yılın tümünde 1 milyon 632 bine yükseleceğini ileri sürdü. Bu dönemde motosiklet ithalatına 106 milyon dolar ödendi.

(21.08.2006 - Radikal, aa)

1 yorum:

osmanlı dedi ki...

Bu yasa tamemen yukarıda ismi geçen ,
kanuni ve Ramzey firmaları, biz Çin'den ithalata başlamadan önce de onlar Çin'den ithalat yapıyorlardı, yerli diye de fahiş fiyatlara vatandaşa satıyorlardı.
Nezaman ki biz piyasaya çıktık, kendilerinkinden daha kaliteli ürünleri daha ucuza sattık, bunlar deli dana gibi kudurdular.
Malesf bürokrasiyi de kötü amellerine alet ederek , bu tuzak yasayı çıkarttırmadan önce de herbiri yüzlerce konteiner motosiklet getirip depolarını tıka basa doldurdular.
En acıklısı Hükümet yetkililerimizin ki,
Bizden 200 gün süreli geçici koruma önlemi adı altında teminat alıp 200 gün sonra sorgusuz sualsiz, aynen 40 haramiler gibi teminatlarımızı gerekcesiz hazineye aktardılar.
Konu ile ilgili Dış Ticaret Müsteşarlığına defalarca yazı yazmamıza rağmen, kendi bildiklerini okudular.
Peki biz ahmakmıyız ki, gümrükte bekleyen bir kısım ürünlerimizi teminat ve gümrük vergisi karşılığında alsınlar diye , üzerine de depomuzdan en az 200 000 usd maliyetli, yedek parça ve motosiklet verdik, ki 200 gün sonra teminatlarımızı alabiliriz diye.
Bu tuzu kuru firmalardan (yasadan 1 gün önce 250 konteiner motosiklet çeken)Asya Motor sahiplerinden Uysal bey bana ,'bizim haberimiz var, teminatları iade etmiyecekler'
Peki bu adamlar kimden öğrendiler bu yasanın çıkarılacağını? alınan teminatlarımızın birdaha iade edilmeyeceğini?
Kimin malı kime helaldir? vargi borcumuz mu var? vergi mi kaçırmışız? böyle birşey varsa helal hoş olsun. Ama 5 tane bencil firmanın hatırına Vatan millet sakarya bahanesi ile satmayın bizi, bizde vatan evladıyız, bizde milyonlarca dolar Devlete vergi verdik, tek gayemiz birşeyler üretmek, Dünya ticaretinde küçük bir pay almak, ithalatımızın yanı sıra 2007 yılında ihracata başlayacaktık, gerek kendi sektörümüzde, gerekse para etmeyen çifçilerimizin ürünlerinden Başta Avrupa olmak üzere,Çin ve Birleşik Arap Emirliklerine ihracat yapacaktık ,bunun için 7 kez Çin ve birleşik Arap emirliklerine gidip,araştırma ve bağlantılar yaptık.
Bu yasayı çıkartan ve çıkmasına vesile olan bencil firmalar hepsi vebal altındalar, bu kul hakkıdır, Bize hayatı zehir etmeye ne Kürşat Tüzmen'in ne Sait Kuralkan'ın ne Ramzeyin ne Asya Motor sahipleri Soysallerin , ne giden Ali Coşkun'un ne de makam ve mevkii ne olursa olsun hiç kimsenin buna hakkı yoktur, bu zulümdür, Zulme rıza da zulümdür, Zulm ile abad olanın ahiri berbat olur der atalar.
Sayın Başbakanıma sesleniyorum lütfen bu çifte sıtandart uygulamasının defterini karıştırın, uğradığımız zararları tazmin ettirin, aksi halde vallahi bu yasanın altına imza atan herkes vebal altındadır.
Kaldi ki biz OSMANLI MOTOR firması olarak, bu yasa çıkmadan 58 gün önce ürünlerimiz İzmir Alsancak Limanına gelmiş ve Firmamız yasa çıkmadan önce ilgili Gümrük müdürlüğüne 2 kez ardiye ödemiştir, dolayısı ile bizim kazanılmış bir hakkımız var, bizim bu yasaya tabi tutulmamamız gerekirdi,
Dış Tic. Müsteşarlığı Ankarada düzenlediği toplantıda , bu kanun çıkmadan önce malı gümrüğe gelmiş olan firmalara bir kereye mahsus bir hak tanıyabiliriz demiş, fakat yıl sonuna kadar hiç bir gelişme olmamış, bu süre içersinde de firmamız 193 856 USD faturalı ardiye ve Demuraj ödemiştir,
Devlet vatandaşa tuzak kurarmı? Devlet vatandaşı kandırırmı?
Sayın ADALET VE KALKINMA PARTİSİ yetkilileri, Ki ben de AKP'nin Aydın Nazilli İlçesi Kurucu Y.K.Ü. idim, Sayın Başbakan , Başbakan olmadan önce Nazilliye ilk geldiklerinde , Otobüsten inerken kapıda ben karşılamıştım.
Hayatım boyunca haramdan kaçtım, insanlara yük olmamaya çalıştım, ama sayenizde gırlağıma kadar borcun altında kaldım.
Hiç bir zaman ümidimi yitirmedim, Allah doğrunun yardımcısıdır, kimsenin kimsede hakkı kalmayacaktır, bugün güçlü gibi görünen insanların yarınını Allah bilir.
Saygılarımla

Feyzi Gülbaş
Mağdur Firma
Osmanlı Motor
Yetkilisi.